Mide Anatomisi
Mide; kaslardan oluşan, dolayısı ile genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Yemek borusu ile duodenum arasında bulunur. Karının üst kısmında soldadır. Sindirimin ikinci fazında (çiğnemeyi takiben) görev yapar.
Mide, içine giren yiyecekleri fiziksel (peristaltizm) ve kimyasal olarak parçalar (asit, proteaz enzimler; pepsin). Midenin proksimal kısmı (fundus, korpus) depolama görevini yaparken, distal kısmı (antrum) gıdaları karırştırır ve öğütür. Sonuçta boza kıvamında yarı sıvı bir materyel meydana gelir (kimus).
Mide girişinde ve çıkışında birer adet sfinkter bulunur. Bunlardan alt özofagus sfinkteri, mide içeriği ve en önemlisi de mide asitinin özofagusa geri kaçmasını engellerken, pilor sfinkteri parçalanan gıdaların (kimus) mideden ince bağırsağa yavaş yavaş akmasını sağlar.
Midenin boşalma hızı, gıdanın katı-sıvı olması (partikül büyüklüğü), ozmolaritesi, kalori içeriği ve yağ içeriğine bağlıdır. Mide, sıvı gıdaları, katılardan daha hızlı boşaltır. Midede suyun yarı boşalma süresi yaklaşık 12 dakika, katıların ise yaklaşık 2 saattir. Örneğin 200 ml su içtiğimizde, 12 dk sonra 100 cc si duodenuma geçer. Gıdanın kalorisi, ozmolaritesi ve yağ oranı arttıkça, midenin boşalması yavaşlar.
Emilim temel olarak ince bağırsakların görevi ise de, mideden de bazı maddeler emilir. Bunlar;
- Su; özellikle dehidratasyon varsa
- Aspirin
- Aminoasitler
- Etanol. Alkollü içeceklerdeki alkolün %10-20 si
- Kafein
- Suda eriyen vitaminlerin az bir kısmı (ADEK dışındakiler)
Mide iç yüzünü kaplayan mukozadan sindirim sıvıları ve mukus salgılanır. Mide mukozası kadifemsi bir görünümdedir ve yakından bakıldığında yüzeyinde birçok çukurcuklar göze çarpar (gastrik pittings). Bu yüzden mide mukozasının yüzeyi elektron mikroskobunda (scanning) bir süngerin yüzeyine benzer. Bu çukurcuklar aslında mide bezlerinin açıldığı deliklerdir. Mide bezleri farklılaşmış (çeşitli) hücreler, birçok önemli salgı üretir: sindirim enzimleri, hormonlar, hidroklorik asit, intrinsik faktör (B12 vitamininin ince bağırsak son kısmından emilmesi için bu faktörün varlığı şarttır). Mide mukozası, kendi ürettiği asitten kendini korumak için yapışkan, alkalen-bazik bir mukus da üretir.
Midenin Cerrahideki Önemi
Midenin hem peptik ülser ve gastrit gibi benign hastalıkları, hem de mide kanseri toplumda oldukça sık görülür. Ayrıca bu mide hastalıkları yüzünden uygulanan mide cerrahilerinden sonra da midenin anatomisi ve fizyolojisi değiştirildiği için, postgastrektomi sendromları ile sık sık karşılaşılmaktadır (Örneğin; dumping sendromu, diyare, gastrik staz, alkalen reflü gastrit, roux sendromu, safra taşları, kilo kaybı, anemi)
Mide Anatomisinin Anlaşılmasındaki Bazı Zorluklar
- Tartışmalı tanımlamalar. Örneğin kardia, gastroözofageal bileşke, antrum, pilor.
- Gastrointestinal sistemin embriyolojisine hakim olunmaması. Özellikle embriyolojik kesit çizimlerini (eğer incelediyseniz). Kimi çizim üstten, kimi çizim alttan görünümü resmeder. Yine çizimlerin sağ-sol yönleri farklıdır. Birde bunların üstüne birçok çizimin alttan mı üstten mi olduğu, sağı-solu belirtilmemiştir. Halbuki birçok tıpçı tomografi kesitlerindeki gibi sırt üstü yatan hastaya, alttan bakmaya aşinadır.
- Bir yapıya birden fazla ism verilmesi (İnguinal anatomi kadar olmasa da)
Midenin Komşulukları
- Mide; karaciğer, transvers kolon, pankreas ve dalakla komşudur.
- Karaciğerin sol lobu (lateral segment (segment 2-3)), midenin ön yüzünü kaplar. Karaciğer mideye ya da mide karaciğere hepatogastrik ligaman (ligament)la bağlıdır (küçük kurvatür).
- Midenin alt yüzünde transvers kolon bulunur (gastrokolik ligaman (ligament)la birbirine bağlıdırlar).
- Midenin arka yüzü; üstte sol hemidiyafram, altta sol böbrek ve böbreküstü bezi, pankreas, aort ve çölyak trunkusla komşudur.
- Midenin sol üst kısmında dalak bulunur.
Midenin Bölümleri
Kardia (cardia)
İki türlü tanımı vardır. Birincisi özofagusun mideye açıldığı kısım (açıklık), diğeri de bu açıklığın bitişiğindeki mide parçası. Daha çok ikinci anlam kast edilir, çok küçük bir mide kısmıdır. Ostium cardiacum da denmektedir.
Fundus (fundus gastricus)
Hareketli ve genişlemeye müsait, midenin en üst kısmıdır. Üstünde diyafram, solunda dalak bulunur. Fundusun alt kenarı, gastroözofagiel bileşke (GE junction) hizasındadır. Buradan sonra korpus başlar.
Korpus (corpus gastrica)
Korpusun sağına küçük kurvatür, sol kısmına büyük kurvatür denir. (Curvature-a, curving; geometride kavis demektir). Küçük kurvatür daha düz, büyük kurtvatür daha kavislidir. Midenin en geniş parçası, kısmıdır.
Küçük kurvatür üzerindeki incisura angularis, korpusla antrum arasındaki sınırdır. Büyük kurvatürde bu sınır belli değildir. O yüzden insisura angularisten buyük kurvatürde belli bir noktaya çizilen hat, sınır kabul edilir. Bu nokta özofagustan pilora kadar olan büyük kurvatürüde, pilora 1/4 mesafededir (büyük kurvatür üzerinde).
Pilor (pars pylorica)
Midenin distal kısmıdır. İki parçası vardır.
- Antrum (antrum pylorica): Midenin %25-30’luk son kısmıdır.
- Pilor kanalı (canalis pylorica)
Mide ile İlgili Önemli Tanımlamalar:
His Açısı (Incisura Cardialis):
Özofagus ile fundus arasındaki dar açıdır. Fundusun genişlemeye müsait olduğunu söylemiştik. Fundus normalde ve genellikle gazla doludur, direkt grafilerde de görülür. Bu dar açı (His açısı) ve gazla dolu fundus, kardianın kapalı kalmasını sağlar (çekvalf gibi). Sonuç olarak gastroözofegeal reflü önlenir. Sliding hernilerde bu açı düzleştiği için reflü geliştiği düşünülür.
Yeni doğanlarda His açısı tam gelişmemiştir, o yüzden bu bebeklerde, fizyolojik reflü, kolayca kusmaları ve gazlarını çıkarmaları doğaldır. 6. aydan sonra His açısı gelişir.
(Dr. Wilhelm His Jr, Alman doktor ve anatomist. Kalpteki His Demeti’ni de O tanımlamıştır. (1864 -1934))
İnsisura (incisura) angularis:
Küçük kurvatürün sert bir açıyla sağa döndüğü kısımdır, antrum buradan başlar.
Küçük kurvatür (curvatura minor):
Midenin sağ (medial) kenarıdır. Kardiadan pilora kadar devam eder. Omentum minusun tutunduğu yerdir.
Büyük kurvatür (curvatura major):
Midenin sol kenarıdır. Splenogastrik ligament ve omentum majusun tutunduğu yerdir.
Gastrokolik omentum (ligament):
Büyük omentumun bir parçasıdır. Mide büyük kurvatür ile transvers kolonu birbirine bağlar. Gastrokolik ligament açıldığında, bursa omentalise girilmiş olur (lesser sac). Başka bir deyişle midenin arka yüzüne ve pankreasa ulaşılır. Örneğin, mide yaralanmalarında midenin arka yüzünü kontrol etmek için, distal pankreatektomilerde gastrokolik ligaman (ligament) açılır.
Omentum Minus:
Karaciğer ile küçük kurvatür ve proksimal duodenum (2cm) arasındaki, iki katlı, ince periton yapıdır. Karaciğerde yapıştığı kısım porta hepatis ve umblikal venin bulunduğu fissürdür. İki kısmı vardır. Hapatogastrik ligament ve hepatoduodenal ligament.
Hepatoduodenal ligaman (ligament):
Önemli bir oluşumdur. Çünkü içindeki yapılar; koledok (sistik kanal ve hepatik kanal da dahil), hepatik arter, portal ven, lenfatikler ve sinirlerdir. Aynı zamanda arkasındaki açıklıktan bursa omentalise geçiş vardır (foramen Winslow / epiploicum). Üç önemli oluşumdan önde sağda koledok, solunda hepatikarter ve bu ikisinin arkasında portal ven bulunur.
Hepatogastrik (Gastrohepatik) Ligament:
Sol gastrik arter ve veni içerir. Bu damarlar küçük kurvatüre yakın ve paralel seyrettikleri için, hapetogastrik ligament sorunsuzca ortasından kesilebilir, yani bu damarlar yaralanmaz. Gastrohepatik ligament kesilince bursa omentalise ulaşılmış olur. Hepatogastrik ligaman (ligament)ın serbest ve gevşek olan alt ve orta kısmına pars flaccida, kardiaya yakın ve gergin üst kısmına pars condensa denir. Hepatogastrik ligament iki kat peritondan oluşur.
Omentum Majus (Büyük Omentum, Gastrokolik Omentum, Epiploon):
Mideden (büyük kurvatür) aşağı sarkan ve mutfak önlüğüne benzeyen, yağlı ve damarlı periton yapısıdır. Birçok insanda, hem ince hem de kalın bağırsakların üzerini örtecek kadar büyüktür. Bu yüzden karın açılınca ilk görülen yapıdır. Sağ ve sol gastroepiploik damarlar ile beslenir. Bu damarlar gastrokolik ligaman (ligament) içindedir ve aşağı doğru çıkan dallar, omentum boyunca devam eder.
Gastrokolik Ligament:
Büyük omentumun bir parçasıdır. Transvers kolonu midenin büyük kurvatürüne asar. Bursa omentalisin alt ön (anterior) kısmını oluşturur. Bu yüzden, gastrokolik ligaman (ligament) (ligament) bölününce bursa omentalise, pankreasa ve mide arka yüzüne ulaşırız.
Peritoneal kavite (Karın Boşluğu) ve Bursa Omentalis (Omental Bursa, Lesser Sac) & Greater Sac:
Karın boşluğu (peritoneal kavite) ikiye ayrılır, greater sac ve lesser sac (bursa omentalis).
Bursa omentalis, peritoneal kavitenin küçük kısmıdır (lesser sac), pratik olarak mide ve küçük omentumun arkasındaki boşluktur. Bunun dışında kalan peritoneal kaviteye greater sac denir. Günlük tıbbi uygulamalarda karın boşluğu yada peritoneal kavite deyince greater sac kastedilmektedir.
Bu iki boşluk birbirine Foramen Wislolow (Omental-Epiploik Foramen) ile bağlıdır.
Bursa Omentalis Sınırları
- Ön duvar: Küçük omentum, mide arka duvarı, büyük omentum (midenin altında).
- Arka duvar: Üstte diyafram, ortada, pankreas, sol böbbrek ve böbreküstü bezi, altta duodenumun yatay parçası (bunları örten periton aracılığı ile) ve transvers kolon mezosu.
Karın boşluğu (greater sac):
İkiye ayrılır supra ve infrakolik. (https://youtu.be/6BE_qqtxpzo)
Foramen Winslow Sınırları (Omental - Epiploik Foramen, Foramen Epiloicum):
- Ön: Küçük omentumun serbest kenarı (hepatoduodenal ligaman (ligament); ana safra kanalı, hepatik arter ve portal veni içerir).
- Arka: Vena kava inferior
- Üst: Kaudat lob (karaciğer)
- Alt: Duodenum proksimali, hepatik arter (yukarı dönmeden önceki kısmı)
Peritoneal Ligamentler (Peritoneal ligaments)
Çoğu periton igamentleri mide ile bağlantılı olduğu için bilinmesinde fayda görüyoruz. Bu ligamentler iki kat peritondan oluşur. Bir organdan gelip diğerine ya da karun duvarına yapışır.
Karaciğerin Asıcı Ligamentleri (Suspensory Ligaments of Liver)
- Sağ trianguler ligaman (ligament)
- Sol traianguler ligaman (ligament)
- Falsiform ligaman (ligament)
- Round ligaman (ligament) (Ligamentum Teres Hepatis; falsiform ligaman (ligament)ın serbest kenarıdır, içinde umblikal ven kalıntısı bulunur)
Midenin Peritoneal Ligamentleri
- Küçük omentum
- Hepatogastrik ligaman (ligament)
- Herpatoduodenal ligaman (ligament)
- Gastrofrenik ligaman (ligament) (frenogastrik)
- Gastrosplenik ligaman (ligament) (büyük kurvatür-dalak hilusu)
- Büyük omentum
- Gastrokolik ligaman (ligament)
- Splenorenal ligaman (ligament)
Midenin Embriyolojisi
Neden Küçük omentum 2 kat, Büyük Omentum 4 kat Peritondan Oluşur?
Büyük ve küçük omentumun ne olduğunu ve neden küçük omentumun 2 kat, neden büyük omentumun 4 kat peritondan oluştuğunu anlamak için embriyolojik gelişimi hatırlamalıyız.
Büyük omentum mide büyük kurvatüründen başlar. Burada midenin ön ve arka yüzündeki peritonun uzantısıdır (2 kat), aşağıya iner. Sonra bu iki kat periton tekrar yukarı döner (4 kat olur), transvers kolonun önünden geçer ve pankreas hizasında tekrar üste ve alta doğru devam ederek, karın arka duvarını örten peritonla (retroperitoneal organları örten periton) devam eder.
Küçük omentum ise, mide küçük kurvatüründen (midenin ön ve arkasındaki periton tabakaları) başlar, karaciğere yapışır (porta hepatis ve ligamtum venosum)
Midenin de geliştiği foregut* önceleri düz bir boru gibidir (embriyo). Bu boru gövdeye önde ventral mezenter, arkada dorsal mezenter ile bağlıdır.
Ventral mezenter diyaframdan göbeğe kadar uzanır. Ventral mezenter, geleceğin midesi (ve duodenum proksimali) ile göbek (umbilikal ven) üst kısmındaki karın ön duvarı arasında uzanan iki katlı bir tabakadır. Karaciğer de bu iki tabakanın arasında gelişir. Falsiform ligaman (ligament) ve küçük omentum da ventral mezenterin kalıntısıdır.
Dorsal mezenter tüm gövde boyunca uzanır. Bölümleri; dorsal mesogastrium (büyük omentum, mide), dorsal mesoduodenum, mesentery proper (jejjunum ve ileum mazosu) ve dorsal mesocolon dur. , ventral mezenter diyafram ile göbek arasındadır (mide ve duodenumun proksimali).
Midenin Arterleri
Mide son derece iyi kanlanan bir organdır. 4 tane ana damarı vardır (sol ve sağ gastrik, sol ve sağ gastroepiploik arterler. Bu damarlardan biri sağlam kalsa ve diğer üçü bağlansa, midenin kanlanması devam eder (bazı ameliyatlarda bunu yapmak gerekebilir, örn. özefajektomi-gastrik rekonstrüksiyon).
- Sol Gastrik Arter (a. gastrika sinistra): Çölyak trunkus’un en küçük dalıdır. Midenin en kalın arteridir. Küçük kurvatür tarafını besler. Trunkus çölyakus, insusura angularise yakındır. Sol gastrik arter çıktıktan sonra kardioözefageal bileşkeye doğru gider (yukarıya), sonra buradan sağa U dönüşü yaparak küçük kurvatür kenarında ilerler ve, sağ gastrik arterle birleşir (anastomoz yapar).
- Sağ Gastrik Arter (a. gastrika dekstra): Common hepatik arterin ilk yan dalıdır . Bu da küçük kurvatür tarafını besler ve sol gastrik arterle birleşir. Common hepatik arter, çölyak trunkus’un orta kalınlıktaki dalıdır.
- Sağ Gastroepiploik Arter ( a. gastroomentalis dextra): Gastroduodenal arter, common hepatik arterin ikinci yan dalıdır (Buradan sonra common hepatik arter, proper hepatik arter adını alır). Gastroduodenal arter duodenumun arka-alt yüzüne ulaşınca iki uç dala ayrılır; süperior pankreatikoduodenal ve sağ gastroepiploik arter. Sağ Gastroepiploik arter sağa doğru (pilor ve antrum kenarından) devam ederek, sol gastroepiploik arterle birleşir (anastomoz yapar) ve birlikte midenin büyük kurvatür tarafını beslerler.
- Sol Gastroepiploik Arter (a. gastroomentalis sinistra): Splenik arterin en kalın dalıdır. Sol gastroepiploik arter, splenik arterin dalak hilusunda dallanmasından birkaç cm önce çıkar, pankreas kuyruğunun önünden, midenin arkasından aşağı iner, büyük kurvatür hizasında sağa döner. Sağ gastroepiploik arterle birleşir ve birlikte midenin büyük kurvatür tarafını beslerler.
Midenin Venleri
Mide venleri, genellikle arterlere pareleldir.Sol gastrik (koroner) ve sağ gastrik venler portal vene dökülür. Sağ gastroepiplokik ven süperior mezenterik vene, sol gastroepiploik ven splenik vene dökülür.
Midenin İyi Kanlanmasının Klinik Önemi
Peptik ülser ya da kansere bağlı mide kanamaları çok şiddetli olabilir
Distal splenoreanl şant özofagogastrik varislerin basıncını azaltır (Splenik ven distalinden kesilir (superior mezenterik vene girmeden, dalak çıkarılmaz), sol renal venin kenarına dikilir.)
İhtiyaç halinde dört damardan ikisi bazı kaynaklara göre üçü kesilebilir. Örneğin özofajektomden sonra mide boyuna çekilir. Burada mide sağ gastrik ve sağ gastropepiploik damarlarla beslenmektedir.
Midenin Sinirleri (İnnervasyonu)
Tabiki ilk akla gelen vagus siniridir (nervus vagus), ama hepsi bundan ibaret değildir. Hem mideye gelen ve gidenler sinirler (ekstrinsik) hem de midenin içinde bir sinir ağı bulunur (İntrinsik; Auerbach myenterik pleksus ve Meissner submukozal pleksus). Bu sinirlerin hepsi beraber mide sekresyonunu (asit) ve motor foksiyonu (sindirim, boşalma) düzenler.
Midenin Ekstrinsik Sinir Sistemi
Sempatik sinirler (T5-10 > splanknik sinirler > çölyak ganglion > postganglionik sempatik sinirler. Midenin damar ve sfinkterlerini kontrol eder)
Parasempatik sinirler (nervus vagusun %25 i, Efferent liflerdir (beyinden mideye)
Duyu sinirleri (nervus vagusun %75 i, mide sekresyonunu kontrol eder. Afferent sinirdirler (mideden beyine))
Nervus Vagus Siniri
Vagus siniri vagal nuklesitan çıkar (4. ventrikül tabanındadır). Boyunda, karotis kılıfının içinde ilerler. Mediastine girince rekürren laringeal siniri verir ve sinir lifleri özofagusun çevresinde dağılır. Özofageal hiatus hizasına gelince tekrar bir araya gelirler ve sol (anterior) ve sağ (posterior) vagal trunkusları oluştururlar (LARP; left anterior, right posterior). Sinirlerin bu şekilde yer değiştirmesinin nedeni midenin gelişimi sırasındaki rotasyonudur. Hiatus hizasında her iki trunk birer dal verir (hepatik ve çölyak).
Hepatik ve Çölyak Dallar
Sağ (ön) vagusun dalı, hepatik daldır. Gastrohepatik ligaman (ligament)ın içinde ilerler. Sol (arka) vagusun dalı, çölyak daldır.
Latarjet Sinir
Sağ ve sol vagus siniri hepatik ve çölyak dalları verdikten sonra, küçük kurvatürün önünde ve arkasında, mideye dallar vererek devam eder ve Latarjet sinir adını alır. (André Latarjet (1877-1947). Fransız Anatomist ve cerrah, ilk vagatomiyi de kendisi yapmıştır.)
Bu sinir insisura angularis civarında kaz ayağına dönüşerek sonlanır sonlanır (crow’s foot, pilordan 5-7 cm önce).
Crow’s Foot (Kaz Ayağı)
Antropilorik bölgeyi besler. Proksimal gastrik vagotomi sırasında bu sinir dalları korunur, yoksa pilor disfonksiyonu neticesinde mide boşalması bozulabilir. Bu yüzden trunkal ve selektif vagotomide piloroplasti ya da drenaj işlemi (gastrojejunostomi) eklenir (bunlar midenin boşalmasını kolaylaştır).
Criminal Nerve of Grassi
Hastaların bazılarında (Schwartz’a göre %50, bazılarına göre %90) arka vagus, hiatus hizasında, mide fundusuna bu dalı verir (Grassi). Bu dal, bazan hiatusun da üzerinden çıkar ve bu yüzden vagotomi sırasında fark edilemez ve kesilemez. Bu da peptik ülserin nüks etmesine neden olur. Bu yüzden bu sinire Grassi’nin suçlu siniri adı verilmiştir (Profesör Grassi, Romalı Doktor).
Midenin İntrinsik Sinir Sistemi
Bu intrinsik sinir sistemi tüm gastrointestinal sistemde bulunur ve enterik sinir sistemi olarak da adlandırılır ve otonom sinir sisteminden ayrı bir ağdır. Kendi refleksleri vardır (mesela alınan gıda miktarı (hacim) ve cıvık-katı olmasına göre).
Bu sistem iki ağdan oluşur.
- Auerbach myenterik pleksus : Adından da anlaşıldığı gibi muskularis propriada, sirküler ve longitüdinal kas lifleri arasında yer alır.
- Meissner submukozal pleksus : Mukozanın hemen altındaki submukoza tabakasında bulunur.
Midenin Lenfatik Drenajı
Midede güçlü bir lenfatik ağ vardır. O derece ki bazan antrumdaki kanser, dalak hilusundaki lenf nodlarına metastaz yapabilir. Bu yüzden mide kanserinde geniş lenf nodu disseksiyonunun (lenfadenektomi) sürviyi uzattığı, özellikle Japon mide cerrahları tarafından tüm dünyaya gösterilmiştir (survival, sağkalım). Aşağıdaki lenf nodu isimlendirmesi de buna ne kadar önem verildiğini gösteriyor. Dikkatinizi çektiği gibi, genellikle lenf nodları arterlerin çevresinde bulunduğu için, çevresinde dizildiği arterlere göre isimlendiriliyor.
Mide Lenf Nodu İstasyonları
- Sağ kardia lenf nodları
- Sol kardia lenf nodları
- Küçük kurvatür boyunca lenf nodları
- Büyük kurvatür boyunca lenf nodları
- 4sa: Short gastrik damarlar boyunca lenf nodları
- 4sb: Sol gastroepiploik damarlar boyunca lenf nodları
- 4d: Sağ gastroepiploik damarlar boyunca lenf nodları
- Suprapilorik lenf nodları (Sağ gastrik arter boyunca)
- İnfrapilorik lenf nodları
- Sol gastrik arter boyunce lenf nodları
- Common heparik arter boyunca lenf nodları
- Çölyak arter çevresindeki lenf nodları
- Dalak hilusundaki lenf nodları
- Splenik arter boyunca lenf nodları
- Hepatoduodenal ligaman (ligament) içindeki lenf nodları
- Pankreas başının arkasındaki lenf nodları
- Mezenter kökündeki lenf nodları (veya SMA kökü)
- 14v: SMV (superior mezenterik ven)
- 14a: SMA (superior mezenterik arter)
- Middle kolik arter boyunca lenf nodları
- Para-aortik lenf nodu grubu
Midenin Histolojisi
Midenin Tabakaları (Mide Duvarının Katmanları)
- Mukoza
- Epitel (Kolumnar ve Glandular Epitel)
- Bazal Membran (Bazal Lamina + Retiküler Lamina)
- Lamina Propria
- Muskularis Mukoza
- Submukoza
- Muskularis propria
- Seroza (visseral periton)
Mide Mukozasında Bulunan Hücreler ve Yapılar
Mide mukoza yüzeyi, scanning electron mikroskop ile çekilen resimlerde, delikli süngerin yüzeyine benzer. Yüzey kadifemsidir, delikler ise mide bezlerinin (gastric gland) açıldığı noktalardır.
A. Mukus Salgılayan Hücreler (Yüzeyel Mucus Hücreleri) (% 40)
Midenin kadifemsi yüzeyini oluştururlar. Midenin her yerinde bulunur. Mide bezlerinin içine doğru da uzanırlar. Mukus ve bikarbonat salgılar. Bu salgılar mide mukozasını asit pepsin ve irritan besinlerden korur. Bikarbonat, karbonik anhidraz enzimi sayesinde üretilir. Yani bu hücrelerin tümünde karbonik anhidraz bulunur.
B. Mide Bezleri (%57):
Midedeki yerlerine göre yapıları ve salgıları farklıdır. Kardiada bezler ağaç gibi dallanmış ve kompleksdir, ama sığdır. Mukus ve bikarbonat salgılarlar.
Fundus ve korpustaki bezler tübülerdir da ha basittir ama derindirler. Parietal hücreler boldur (asit ↑).
Antrumdaki mide bezleri, kardiadakiler gibi daha sığ ama dallanmış ve komplekstir. Asit üreten parietal hücreler azdır (asit), G ve D hücreleri boldur (Gastrin ve somatostatin).
Parietal Hücreler (Paryetal, Oxyntic) (% 13): Asit (HCl), intrinsik faktör (glikoprotein) ve bikarbonat (HCO3) üretirler. İntrinsik faktör, B12 nin terminal ileumdan emilimini sağlar.
Parietal hücrelerde, asit salınımına neden olan şu reseptörler bulunur. H2 reseptörü (histamin bağlanır), M3 reseptörü (asetilkolin bağlanır), CC2 reseptörü (gastrin bağlanır), M reseptörü (muskorinik). Hücrede bulunan tübüloveziküllerde proton pompası bulunur (H+/K+ ATPase). Bu pompa vezikülün içine asit pompalar (⅓ milyon konsantrasyon farkına karşın, bunun için enerji gerekir, bu hücrelerde mitekondri boldur).
Asit salınımını uyaran maddeler de (örn histamin ve gastrin), veziküllerin hücre membranına birleşerek açılmasına ve asit salgılanmasına neden olur.
Parietal hücreler gastrik glandların orta bölümünde, midenin ise fundus ve korpus bölümünde sıktır.
Chief Hücreler (Esas, Zymogen-Zimojen, Peptik Hücrler) (% 44): Pepsinojen I ve II ve biraz da lipaz salgılar. Pepsinojen pH 2.5’in altında aktive olur.
Mide bezlerinin tabanında bulunurlar. Protein salgılayan hücreler oldukları için granüler endoplazmik retikulum (GER), golgi apparatus (cisimciği) ve enzim içeren zimojen granüller bulunur.
C. Endokrin Hücreler (% 3):
Enterocromaffin hücreleri (EC): Serotonin salgılar
Enterochromaffin-like cells (ECL): Histamin salgılar
G Hücreleri: Gastrin Salgılar
D hücreleri: Somatostatin salgılar
Midenin Kas Yapısı (Mide Kas Tabakaları, Muskularis Propria)
Oblik Tabaka (iç): Fundus ve korpusta tamdır, antruma doğru lifler seyrekleşerek kaybolur.
Sirküler Tabaka (orta): Proksimalde özofagusun, distalde pilorun sirküler kas tabakası ile devam eder.
Longitudinal Tabaka (dış): Proksimalde özofagusun, distalde duodenumun longitudinal kas tabakası ile devam eder.
Midenin Serozası
Midenin en dış tabakasıdır (visseral periton). Mide kanserlerinde serozayı delmiş olan kanser hücreleri karın içine dökülerek yayılırlar.
< Mide