Tiroid Hastalıkları

Yazarlar: Prof. Dr. Ömer Rıdvan Tarhan, Dr. Fatma Nur Özay, Dr. Esra Budak

Editör: Prof. Dr. Ömer Rıdvan Tarhan

Tiroid hastalıkları
Tiroid hastalıkları

Tiroid (Tiroit Bezi) ve Tiroid Hormonları Nedir, Ne İşe Yarar?

Tiroid Bezi
Tiroid bezi
Hipotalamus - hipofiz - tiroid aksı (hypothalamic-pituitary-thyroid axis)
Hipotalamus - hipofiz - tiroid aksı (hypothalamic-pituitary-thyroid axis)

Tiroid bezi (ya da tiroid), boyun ön kısmında, bir isthmus (kıstak) ile bağlanmış iki lobdan oluşan endokrin bir bezdir (hormon üretir). Boynunun önünde adem elma’sının altında bulunur (2-4 trakeal kıkırdaklar arasında). Her bir lob yaklaşık 5x3x2 cm dir (yükseklik, genişlik, derinlik). Tiroid Latince kalkan demektir (Latince “thyroides”, İngilizce “throid”). Türkçe’de kalkan bezi olarak adlandırılır.

Tiroid Bezinin Ürettiği Hormonlar: Tiroid bezinin görevi hormon üretmektir (tiroid hormonları).

  • Tiroid hormonları metabolizma hızını artırır. Glikojenolizi artırır, hepatik glikoneogenezi artırır, bağırsaktan glukoz absorbsiyonunu artırır, kolesterol sentez ve yıkımını artırır.
  • Birçok organın çalışmasına etki eder. Kalpte pozitif inotrop ve kronotropik etki eder, gastrointestinal motiliteyi artırır, kemik ve protein turnoverini (ciro) artırır. Hipertiroidi (tiroid hormonlarının fazla olması) de diyare, hipotiroidide (tiroid hormonlarının az olması) konstipasyon olur.
  • Çocuklarda büyüme ve beyin gelişimi için gereklidir (fetal dönem dahil).

Tiroid hormonları iyotlu aminoasitlerdir (tirozin den üretilir). T3: 3,5,3’-triiodotironin (üç iyotlu), T4 tiroksin (4 iyotlu). Tiroid hormonları, tiroid bezi içinde, tiroglobulin denen proteine bağlı olarak sentezlenir ve depolanır. Tiroid hormonları kanda hem tiroglobuline bağlı hem de serbest olarak bir denge içinde dolaşırlar. Ancak sadece serbest tiroid hormonları hücre içine girer ve etkilerinin gösterirler. Serbest tiroid hormonları O2 tüketimini, vücut sıcaklığını, kalp hızını ve metabolizmayı artırır (karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması hızlanır).

Tiroid bezinin çalışması ve dolayısıyla tiroid hormonu salgılanması, ön hipofizden (adenohipofiz) salgılanan TSH ile kontrol edilir (tiroid stimülan hormon). TSH ise hipotalamustan salgılanan TRH ile kontrol edilir (tirotropin releasing hormon). TRH, TSH salınımınna, TSH da T3, T4 salınmına neden olur. T3 ve T4 ise TSH ve TRH salınımınaı baskılar. Bu kontrol mekanizmasına “hipotalamus-hipofiz-tiroid aksı” denir (hypothalamic-pituitary-tyhroid axis).

Not:
Ön Hipohiz (Adenohipofiz) Hormonları: 1) FSH (folikül stimulan hormon), 2) LH (lüteinizan hormon), 3) Prolaktin (süt salgılatıcı), 4) Büyüme hormonu (growth hormon), 5) ACTH (adrenokortikotropik hormon), 6) TSH (tiroid stimülan hormon).

Arka Hipofiz Hormonları: 1) ADH (antidiüretik hormon vazopressin), 2) Oksitosin (doğumu kolaylaştırıcı, süt salgılatıcı)

Paratiroid Bazleri: Tiroid bezinin her iki lobuna yapışık, üstte ve altta birer tane (toplamda 4 tane) paratiroid bezi bulunur (mercimek büyüklüğündedirler). Bu bezler paratiroid hormonu salgılar (PTH). PTH kan kalsiyumunu yükselten bir hormondur. Tiroid bezi çıkarılırken, paratiroid bezlerinin de çıkarılması hipoparatiroidi’ye, o da hipokalsemiye neden olur (kan kalsiyumunda düşme).

Hipotiroidi (Tioid Hormonunun Az Salgılanması)

Halk arasında tiroid bezinin az çalışması olarak bilinir. Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı gibi, tiroid hormonunun az salgılanması çocukluk çağında olursa (konjenitel hipotiroidi) büyüme-gelişme geriliğine ve zeka geriliğine neden olur (cretinism, kretenizm). Erişkinde hipotiroidi, yorgunluk, güçsüzlük, kilo alımı, üşümeye neden olur (metabolizmanın yavaşlaması). TSH artarak tiroid bezinin daha çok hormon salgılamasını sağlamaya çalışır, buda bezin büyümesine yani guatr’a neden olur. Hipotiroidi tedavi edilmez ve dha da ilerlerse bütün vücutta ödeme neden olur (miksödem). Bu aşamada tansiyon düşer, solunum yavaşlar, vücut sıcaklığı düşer ve hasta komaya girebilir.

Hipertiroidi (Tioid Hormonunun Fazla Salgılanması)

Halk arasında tiroid bezinin fazla çalışması olarak bilinir. Tiroid hormonununun fazla salgılanmasına hipertiroidi denir. Hipertiroidinin metabolik etkileri ortaya çıktığında ise tirotosikoz adını alır. Hipertiroidi tek bir hastalık değildir, 4 hastalığın neticesinde ortaya çıkar.

  1. Difüz toksik guatr (Basedow-Graves hastalığı, en sık): Adından da analaşılacağı gibi tiroid bezi düzgün biçimde büyür (difüz) ve bezin tamamından fazla hormon salgılanır.
  2. Toksik Multinodüler guatr (Plummer hastalığı): Öncesinde hastada guatr vardır, sonra birçok nodül oluşmuştur (multinodüler guatr), en nihayetinde de bu nodüllerden bazıları TSH’dan bağımsızlığını ilan ederek aşırı hormon üretirler (toksik MNG diye kısaltılır).
  3. Toksik adenom: Tiroid bezi büyüklüğü normaldir (guatr yoktur). Aşırı hormon üreten büyükçe bir nodül vardır (genellikle 3 cm den büyüktür).
  4. Ektopik tiroid (nadirdir): Normal yerinin dışında tiroid dokusunun bulunmasıdır. Tiroidin Embriyolojik dönemde tiroid dil kökünden gelişir (foremen caecum), sonradan normal yerine (boyuna, 2-4 trakeal kıkırdak arası) iner. Ektopik tiroid %90 dil kökündedir (Lingual tiroid). % 10 kalp, asendan aorta, timus, özofagus, duodenum, safra kesesi, mide, pankreas, mezo, porta hepatis, sürrena, over, fallop tüpü, uterus ve vajende bulunur.

Guatr (Basit Difüz Guatr)

Guatr, tiroid bezinin büyümesidir. Guatr terimi tek başına kullanıldığında basit diffüz guatr kast edilir, yani nodül ya da tirotoksikoz olmaksızın tiroid bezi homojen ve difüz bir biçimde büyümüştür. Bu yazıda da guatr kelimesi, basit difüz guatr anlamında kullanılacaktır.

Guatr kadınlarda erkeklerden 4-5 kat daha fazla görülür. Türkiye’de guatr sıklığı bölgelere göre değişmek üzere % 5-56 arasında değişmektedir. İyot yetmezliği olan bölgelerde guatr daha fazladır (endemik guatr). Özellikle dağlık bölgelerde toprakta iyot az olduğundan guatr daha fazla görülür.

Ergenlik çağındaki çocuklarda bazen guatr oluşur ve buna adölesan veya ergenlik guatrı denir. Ergenlik döneminde artan hormon ihtiyacını karşılamak için tiroid bezi biraz büyür ve guatr oluşur. Daha sonra bu guatr çoğu çocukta veya gençte kaybolur.

Gebelikte ve menopoz döneminde de tiroid büyüklüğü artar ve guatr oluşabilir.

İyot yetmezliği fazla olan kadınlarda gebe kalma ve çocuk doğurma sıklığı azalır. İyot yetmezliği üremeyi engelleyebilmektedir. Bu nedenle çocuğu olmayan kadınlarda iyot yetmezliği olup olmadığı araştırılmalıdır.

Guatrın ailesel özellik gösterdiği bilinen bir gerçektir. Bazı ailelerde guatr fazla görülür. Yapılan çalışmalar guatr gelişiminde kalıtımsal geçişin iyot yetersizliği olan bölgelerde yaşayan kadınlarda %39 oranında, iyodun yeterli alındığı bölgelerde yaşayanlarda ise % 82 oranında olduğunu ortaya koymuştur.

Guatr Çeşitleri ve Adlandırmalar

  • Basit Difüz Guatr: Tirotoksikoz olmaksızın tiroid bezi homojen ve difüz bir biçimde büyümüştür.
  • Toksik Difüz Guatr (Graves Hasatlığı): Tiroid bezi difüz olarak büyümüştür ve bezin tamamı hiperaktiftir (normalden fazla hormon üretir). Bu yüzden bu hastalarda hipertiroidi de bulunur
  • Nodüler (Multinodüler) Nontoksik Guatr (MNG): Genellikle basit difüz guatrda nodüllerin ortaya çıkması ile oluşur.
  • Nodüler (Multinodüler) Toksik Guatr (Toksik MNG): Mng de bazı nodüller otonomi kazanır, yani TSH dan bağımsız olarak normalden fazla tiroid hormonu üretir.
  • Substernal Guatr (Obstrüktif Guatr, Plonjan-Plonjuan-Plonjon Guatr (Asıl kelime “plongeon” dur ve Fransızca’dır; dalma, dalan anlamına gelir)): Difüz ya da nodüler guatrda tiroid bezinin alt polleri (uçları) sternumun arkasına doğru büyüme gösterir. Yeterince büyüyünce trakeaya bası yaparak obstrüksiyona neden olur.
  • Nonobstrüktif Guatr: Trakeaya bası yapmayan guatr.
  • İntratorasik Guatr (Retrosternal Guatr?): Genellikle substernal guatr ile retrosternal guatr terimleri birbirinin yerine kullanılır. Bazan da retrosternal guatr ve pür intratorasik guatr eş anlamlı kullanılır. Retrosternal tiroid, tiroid bezinin ektopik olarak toraks içinde olmasıdır. Bu bezde guatr gelişirse pür intratorasik (retrosternal) gelişmiş olur. Substernal guatrların %95’i retrosternal uzanım gösteren guatr, %5’i ise gerçek (pür) intratorasik guatr dır.
  • Endemik Guatr: Gıda, su veya toprakta iyot bakımından fakir olan bölgelerde iyot yetmezliğine bağlı olarak normalden daha fazla görülen guatr. Ülkemizde iyotlu tuzdan önce göller bölgesi ve karadeniz endemik guatr bölgesiydi.
  • Sporadik Guatr: Endemik olmayan bölgelerdeki bireylerde görülen guatr (sporadik; tek-tük).

Guatr Belirtileri: Genellikle tiroid bezinin büyümesinden başka belirti olmaz. Eğer guatr a hipertiroidi eşlik ediyorsa (örn, toksik MNG, Graves), tirotoksikoz belirtileri görülebilir. Hipotiroidi varsa buna ait belirtiler olabilir. Hızlı büyüyen guatrlarda trakeaya bası ve bası belirtileri ortaya çıkabilir. Nodül içine kanamalarda ağrı olur.

Guatr Tanısı: Genellikle fizik muayene ile tanı konur. Başka nedenlerle USG, BT, MR çekilirken tesadüfen saptanabilir. Tanı konduktan sonra TSH bakılır, hasta ötiroid ise TSH normaldir, hipertiroidi varsa TSH düşüktür (baskılanmış), hipotiroidi varsa TSH yüksek çıkar. TPO antikoru (tiroid peroksidaz antikoru) pozitif ise Hashimoto tiroiditini düşündürür. USG de bez boyutları ve nodül varlığı araştırılır. Obstrüktif semptomlar varsa iki yönlü servikal grafiler ve boyun BT si çekilir.

Guatr Tedavisi:

  • Guatr kozmetik olarak çok büyükse cerrahi tedavi uygun olur.
  • Guatr hipotiroidiye bağlı gelişmişse (iyot eksikliği (endemik guatr), Hasimoto hastalığı) tiroid hormon replasmanı uygulanır (L-tiroksin).
  • Nontoksik MNG de nodüller izlenir. Bez çok büyüse yada şüpheli nodül varlığında tiroidektomi uygulanır. Tiroid süpresyon tedavisi (tiroid hormonu) burada pek işe yaramaz ve kullanılmaz.
  • Özellikle endemik guatr bölgelerinde iyotlu tuz kullanımı gerekmektedir (proflaktik).
  • Semptom veren ya da vermesi düşünülen servikal gutrlar ile substernal guatrlar opere edilir.

Tiroid Kanseri (Karsinomu)

Mikroskobik olarak tiroid dokusu lobül denen parçalara ayrılır. Her lobül 20-40 folikülden (top) oluşur. Erişkin tiroid bezinde kabaca 3 milyon folikül bulunur. Folikülü bir futbol topuna benzetebiliriz (30 μm). Topun ortasında hormonun salgılandığı kolloid bulunur (jel yapısında), topun kabuğunu bu kolloid ve tiroid hormonlarını salgılayan küboidal epitel hücreleri (tirosit) oluşturur. Foliküller arası mesafede, ikinci bir hücre çeşidi daha bulunur (C hücreleri, parafoliküler hücreler, tek tek ya da kümeler halinde bulunur). Parafoliküler C hücreleri kalsitonun hormonu salgılar (kalsitonin parathormonun tersi etkiler yapar, kan kalsiyumunu düşürür). İşte tiroid kanseri bu folikül hücreleri ya da parafoliküler C hücrelerinden doğar.

Her hücre türünden farklı kanserler gelişir. Farklılıklar önemlidir, çünkü kanserin prognozunu ve seçilecek tedaviyi, cerrahiyi etkiler.

Tiroid bezinde pek çok türde büyüme ve tümör gelişebilir. Bunların çoğu benigndir. Fakat malign tümörler de gelişir ve bunlar komşu dokulara invaze olabilir (laringeal sinirler, trakea, özofagus) ve vücudun uzak bölgelerine yayılabilirler (lenf nodu, akciğer, kemik, beyin).

Tiroid Kanserinin Tipleri

Tiroid kanserleri üçe ayrılır. 1) Diferansiye tiroid kanserleri, 2) İndiferansiye tiroid kanserleri, 3) Tiroid lenfoması.

Papiller, foliküler ve anaplastik trioid karsinomları folikül epitelinden çıkar.

  • Diferansiye Tiroid Kanserleri
    • Papiller Karsinom (% 80)
    • Foliküler Karsinom (%5-10)
    • Hurthle Hücreli Karsinom (%3)
  • İndiferansiye Tiroid Kanserleri
    • Medüller Tiroid Karsinomu (%2-5)
    • Anaplastik Tiroid Kanseri (%1)
  • Tiroid Lenfoması

Tiroid foliküler hücrelerinden köken alan, iyot tutma yeteneğini koruyan, TSH ile uyarılabilen, tiroid hormonu ve tiroglobulin sentezleyen karsinomlar diferansiye tiroid kanserleridir.

Tiroid karsinomlarında hikaye ve fizik muayene ile şüphe edilmelidir.Boyunda ani büyüyen ağrısız şişlikler tiroid karsinomunu düşündürür.

Tiroid Kanserinin Belirtileri:

  • Boyunda kitle (tiroid bezinde ya da kanserin atladığı (metastatik) lenf nodlarında)
  • Boyunda ağrı, bazan kulaklara kadar yayılır
  • Seste kabalaşma, ses değişiklikleri, ses kısıklığı
  • Yutkunmada zorluk
  • Nefes darlığı
  • Geçmeyen öksürük

En sık görülen belirti tiroid bezinde ortaya çıkan bir nodüldür (kitle). Tüm nodüllerin %5 civarında kanser olma ihtimali vardır. Tek nodüllerde bu oran %10 kadardır, bu yüzden dahada üzerinde durulur (soliter tiroid nodülü). İşte nodüllere iğne biyopsi yapılmasının nedeni, nodülün kanser olup olmadığını anlamak içindir.

Papiller ve medüller tiroid kanseri lenf yollarıyla lenf nodlarına yayılmayı sever. Bu durumdada boyunda sert ve büyümüş lenf nodları ele gelir.

Eğer tiroid kanseri, vokal kordlara (ses telleri) giden sinirleri (rekürren-inferior laringeal sinir) istila ederse (invazyon), o taraftaki ses teli felç olur bu da ses kısıklığı yapar.

Anaplastik tiroid kanseri o kadar hızlı büyür ki, tetkik edilirken, doktor ilk gördüğündeki kitlenin daha da büyümüş olduğunu gözlemler.

Papiller Tiroid Karsinomu

Bütün tiroid karsinomlarının %80’ini oluşturur. Yavaş büyür ancak malignite potansiyeli yaşla birlikte artar. Prognoz 50 yaşın üzerinde kötüdür. Genellikle tiroid bezinin sadece bir lobunda gelişir. Yavaş büyüse de, papiller kanserler sıklıkla boyundaki lenf nodlarına yayılır. Yine de, lenf nodlarına yayılan bu kanserler sıklıkla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir ve nadiren ölümcül olabilir.

Papiller karsinomda hastaların çoğu ötiroid dir ve boyunda yavaş büyüyen ağrısız şişlik ile başvururlar. Çoğunlukla asemptomatiktir. Bazen kitlenin basısına bağlı eşlik eden dispne, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı görülebilir.

Tanıda ince iğne aspirasyon biyopsisi güvenilir ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Tümörün lenf nodlarına yayılma ve çevre dokulara invazyonundan şüpheleniliyorsa BT ve MRG ile değerlendirilir.

Papiller Tiroid Kanserinde Prognoz

AGES Skorlama Sistemi

  • Age (yaş)
  • Grade (histolojik)
  • Ekstratiroidal invazyon-metastaz
  • Size (tümör büyüklüğü)
  • Genç hasta, düşük histolojik grade, invazyon-metastaz olmaması, küçük tümör iyi prognozludur.

MACIS Skorlama Sistemi

  • Metastaz (uzak)
  • Age (yaş)
  • Completness of original surgical resection
  • Invasion (ekstratiroidal)
  • Size (cm)

AMES Skorlama Sistemi

  • Age (erkek <40, kadın <50)
  • Metastaz
  • Ekstratiroidal yayılma
  • Size of tumor (< 5 cm, > 5cm)

DeGroot Skorlama Sistemi

  • Class I: İntratiroidal
  • Class II: Servikal lenf nodu metastazı
  • Class III: Ekstratiroidal invazyon
  • Class IV: Uzak Metastaz

TNM Sınıflaması

  • TX: Primer tümör varlığı araştırılmadı (yetersiz görüntüleme)
  • T0: Primer tümör arandı bulunamadı (muayene, görüntüleme)
  • T1: Tümör < 2 cm T2: Tümör 2-4 cm T3: Tümör > 4 cm
  • T4: Ekstratiroidal invazyon
  • N0: Lenf nodu metastazı yok
  • N1: Lenf nodu metastazı var
  • M0: Uzak metastaz yok
  • M1: Uzak metastaz var

Papiller Tiroid Kanserinin Tedavisi: Tümör tiroidektomi materyalinde tesadüfen saptanmış ve 0,5 cm den küçükse lobektomi-istmektomi yapılmışsa bu cerrahi yeterli kabul edilir. Bunun dışındaki vakalarda genel kabul gören tedavi total tiroidektomi + radyoaktif iyot ile ablasyon (RAI) tedavisidir.

Diğer görüşe göre; tek tiroid lobunda lokalize, 1 cm’den küçük ve kapsül invazyonu olmayan papiller karsinomda tek yanlı lobektomi ve istmektomi yeterlidir. Yüksek riskli hastalarda total ya da subtotal tiroidektomi uygulanır. Metastaz ve lokal ilerlemiş tümörler olduğunda bu hastalara total tiroidektomi sonrası I131 taraması ve iyot ablasyon tedavisi uygulanır.

Foliküler Tiroid Karsinomu

İkinci en sık görülen tiroid karsinomudur. Papiller kansere göre daha ileri yaşlarda görülür. İyot alımının yetersiz olduğu bölgelerde daha sık görülür. Lenf nodlarına metastazı nadirdir.

İki tip foliküler karsinom vardır: Minimal invazif ve geniş invazif tip. Minmal invazif tipte kapsüle sadece birkaç noktada invazyon vardır ve geri kalan kapsül sağlamdır. Geniş invazif tipte ise tiroid kapsülü çepeçevre invaze olmuştur ve damar invazyonu vardır.

Foliküler Karsinom Belirtileri, ve Tanısı: Tanıda aşırı miktardaki tiroglobulin düzeyi önemlidir. Foliküler karsinomda hastalar genelde boyunda hızlı büyüyen ağrısız şişlik ile başvururlar ve sorgulandığında guatr öyküsü vardır. İçine kanama olduğunda şişlik ağrılı olabilir. İİAB de foliküler lezyon tanısı konan bireylerin %80’i foliküler adenom, %20 si foliküler karsinoma sahiptir. Nodül 4 cm den büyükse kanser oranı %50 ye çıkar.

Foliküler Karsinom Tedavisi: Foliküler tiroid kanseri tanısı konduğunda total tiroidektomi yapılır. Lenf nodu metastazı nadirdir (%5). Bu yüzden proflaktik lenf nodu diseksiyonu (boyun diseksiyonu) yapılmaz. Tek metastaz varsa rezeksiyonunun hastanın yaşam süresine katkısı vardır.

Hürthle Hücreli Karsinom

Tiroid kanserlerinin yaklaşık% 3'ü bu tiptir. Foliküler hücreli karsinomdan daha agresif seyreder. Klinikte kendini soğuk nodül olarak gösterir. Tedavisi daha zordur.

Hürthle hücreli karsinomun tedavisi total tiroidektomidir. Kemoterapinin yararı yoktur. Radyoaktif iyotu az tuttuğundan iyot tedavisinin yararı azdır.

Medüller Tiroid Karsinomu

Medüller tiroid kanseri tiroid kanserlerinin yaklaşık% 4'ünü oluşturur. Parafoliküler C hücre neoplazisidir. Anaplastik karsinomlara göre prognozları daha iyidir.

Medüller Tiroid KarsinomununTipleri

  • Sporadik Medüller Tiroid Karsinomu: 10 medüller tiroid karsinomu vakasının yaklaşık 8'ini oluşturur. Kalıtsal değildir. Genellikle yaşlı erişkinlerde görülür ve sadece bir tiroid lobunu etkiler.
  • Herediter Medüller Tiroid Karsinomu ( MEN IIA, MENIIB)
    • MEN IIA: Herediter medüller tiroid karsinomlarının %60’ını MEN IIA oluşturur.Tanı konma yaşı ortalama 27’dir. Feokromositoma (%50) ve hiperparatiroidizm (%20-30) eşlik eder.
    • MEN IIB: Medüller tiroid karsinomu, feokromositoma ve ganglionöromatozis ile karakterize bir klinik sendromdur.Hiperparatiroidizm yoktur.
  • Ailesel Medüller Tiroid Karsinomu: Kalıtsaldır ve bir ailenin her jenerasyonunda %20-25 arasında olabilir. Bu kanserler genellikle çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde gelişir ve erken yayılabilirler. Hastalar genellikle her iki lobun çeşitli alanlarında kansere sahiptir. Ailesel medüller tiroid karsinomu sıklıkla diğer tümör tiplerinde artmış risk ile bağlantılıdır.

Medüller Tiroid Karsinomunun Belirtileri ve Tanısı: En sık klinik bulgusu tiroid nodülleridir. Geç belirtiler; dispne, disfaji ve ses kısıklığıdır. Hormonlara bağlı olarak motor tarzda ishal belirgindir. Bazal kalsitonin değeri medüller tiroid ca tanısı konulmasında önemlidir.

Medüller Tiroid Karsinomunun Tedavisi: Önce feokromositoma yönünden araştırılmalı ve varsa önce adrenalektomi uygulanmalıdır. En uygun tedavi bilateral total tiroidektomi ve santral boyun diseksiyonudur.

Anaplastik Karsinom

Anaplastik karsinom tiroid kanserinin nadir bir formudur ve tiroid kanserlerinin yaklaşık% 1'ini oluşturur. Genellikle var olan bir papiller veya foliküler kanserden geliştiği düşünülmektedir, bu yüzden folikül epitelinden kaynaklanan bir kanser olarak düşünülür.

Kanser hücreleri mikroskop altında normal tiroid hücrelerine çok benzemediklerinden bu kanser farklılaşmamıştır (indiferansiye). Bu kanser çok hızlı büyür, boyuna ve vücudun diğer bölgelerine hızla yayılır ve tedavi edilmesi çok zordur. Prognoz oldukça kötü 6 aydan uzun yaşam nadirdir.

Boyunda hzılı büyüyen ağrısız kitle şikayeti vardır. Kitle içine kanama sonucu ağrı olabilir. Disfaji, kilo kaybı, ses kısıklığı, vokal kord paralizisi ve dispne görülebilir. Tanı genellikle klinik ile konur. Boyunda 5 cm’yi geçen, multiple ve bilateral olabilen kitle ele gelir. Sert ve fiskedir, yutkunmakla hareket etmez. Bununla birlikte disfaji, kilo kaybı, ses kısıklığı, vokal kord paralizisi ve dispne görülebilir.

Çok invazif olduğu için genellikle tamamen rezekte edilemez. Cerrahi tedavi hava yolu obstrüksiyonun önlemeye yöneliktir. Radyoterapi ve kemoterapi mortalite oranını etkilemez.

Tiroid Lenfoması

Sıklıkla yaşlı kadınlarda görülür. Diğer lenfomalardan farklı olarak kadınlarda 2-6 kat daha sık görülür. Hashimoto hastalığı sıklıkla tiroid lenfomasına eşlik eder. Tiroiddeki lenfomaların hemen tamamı Non-Hodgkin lenfomadır. 5 yıllık sağ kalım %50’dir

Boyunda hızlı büyüyen kitle ve bası belirtileri oldukça önemlidir. Tanıda açık biyopsi gerekebilir.

Tiroide lokalize lenfomalar için seçilecek tedavi yöntemi total tiroidektomidir. Servikal lenf nodlarına yönelik radyoterapi ve kemoterapi önerilmektedir.

Tiroid Anatomisi, Fizyolojisi, Hormonları >